2 Temmuz 2009 Perşembe

Gönüllü Astronomi Yaz Okulu 3. Gün

Yaz okulu çalışmamızı GökGünce üzerinden günü gününe paylaşmayı planlıyordum fakat yoğunluktan bilgisayarın başına geçecek bile zaman bulamayınca malesef böyle oldu... Zararı yok, geçen hafta paylaştığım 1.Gün ve 2. Günün ardından şimdi de yaz okulunun 3. günü, Galileo Günü var sırada...

Yaz okulunda astronomi bilgileri vermenin yanında bu bilgileri bizlere sağlayan bilim insanları üzerinde de durmayı hedefliyorduk. 2009 yılında da bahsedilecek bilim insanları arasında Galileo'dan daha iyi bir alternatif olamaz herhalde. Araştırmaları, deneyleri, mevcut düzenle yaşadığı kavgaları çocuklara bilimsel metodun ve kararlılığın örneklerini sunmak açısından Galileo'yu harika bir örnek yapıyor. Biz de çalışmamızın 3. gününü Galileo'ya ithaf edip, gün boyunca Galileo'nun çalışmaları ve ortaya koyduğu devrimsel Güneş sistemi modeline ayırdık.

Öncelikli olarak Galileo'nun hayatını anlatan kısa bir sunum yaptım. Burada asıl vermek istediğim kullandığı gözlem ve deney metodlarıyla, Galileo'nun modern bilimin kurucularından biri olduğuydu. Ünlü Pizza kulesinden ve eğik düzlemlerden aşağı bıraktığı ağırlıklar ve en önemlisi bir teleskop yapıp ilk defa gökyüzüne çevirmiş olması onu kendisinden önceki bilim insanlarından farklı kılıyordu. Gökyüzüne baktığında gördükleri herkesi memnun etmemişti tabii ki. Ona inanmayanlara karşı elinde sadece "kanıtları" vardı ve bu onun mahkeme önünde yargılanmamasına ne yazık ki yetmedi. Çocuklara özellikle Galileo'nun kararlılığı ve bilimsel anlamda çalışkanlığını vurgulamaya çalıştım. Sunumun ardından yaratıcı drama hocamız eşliğinde seçilen bir grup öğrenci Galileo'yu ve ona karşı çıkanları canlandırdı. Galileo'yu canlandıran çocuk tıpkı sunumda çizdiğim karakteri, meraklı, kararlı, deneye önem veren kişiye bürünmüştü; diğerleri ise hala eski inançlarla kendini oyalayan, Galileo'nun bulgularına kulak asmayan tiplere büründüler. Çocukların bir anda ortaya koydukları bu yaratıcı çalışma gerçekten etkileyiciydi. Galileo'yu ve zamanının koşullarını gerçekten anlamışlardı ve bir daha unutmaları eminim zor olacaktır...

Galileo canlandırmasından bir kaç kare:


Galileo'nun ardından, yaptığı çalışmaların ne gibi büyük sonuçlar doğurduğunu hep beraber inceledik. Güneş Sistemi ile ilgili sunumumda bilinen eski Dünya merkezli modelle günümüzdeki Güneş merkezli modeli karşılaştırarak detayları hakkında bilgiler verdim. Sırayla gezegenleri ve özelliklerini inceledik. Venüs'ün eskiden bir güzellik kraliçesi olarak bilinmesine rağmen şu anda yüzeyinin kavrulan bir cehennem olduğundan, Mars'taki robot görevlerinden, Jupiter'deki dev fırtınalara kadar bir çok konu çocukların ilgisini çekmeye yetti. En ilgi çekeni ise Mars'taki robotlardı kuşkusuz. Şu anda yüzeyinde 3 tane robotun gezindiğini (bir tanesi malesef şu anda bir çukurda takılı kalmış vaziyette :/ ) ve geçen sene gönderilen bir robotun(Phoenix) buzların oluşmasıyla karlar altında kalıp öldüğünü duyduklarında gözlerinin kocaman açılmasını görmenizi isterdim.

Sunumun ardından yaratıcı drama hocamız gruplar oluşturarak her grubun bir gezegen seçip hemen bir tekerleme ya da küçük bir şarkı yazmasını istedi. Ortaya çıkan sonuçlar harikaydı :

Mars, Mars, Mars..
Mars'a gidenler geri gelmiyor
Buzlar eriyor, robotlar ölüyor...
Mars, Mars, Mars...

Harika şarkıların ardından sırada anlattığımız onca şeyin gerçeklenmesine sıra geldi. Oyun hamurlarıyla eğlence zamanı... Büyük bir straforun üzerine beyaz kağıtlar yapıştırarak elde ettiğimiz platform üzerine Güneş Sisteminin portatif bir modelini yapacağız. Öncelikle gezegenlerin elips yörüngelerini çizime eli yatkın mimar arkadaşımız Nuray çizdi.

Ardından bu çalışmayı yürüten Emre ve yardımcı arkadaşlarımız oyun hamurlarını ve platformu hazırlamaya başladılar.

Ardından renk renk oyun hamurları gruplara dağıtılarak her grubun bir gezegeni büyüklüğüyle orantılı olarak yapması istendi. Çocuklardan biz tek renkte çalışmalar beklerken her grup kendi gezegeni ile ilgili detayları üzerine işlemek için ek renkler istemeye başladı: Mars'ın kutuplarındaki beyaz buz şapkası, Jupiter'in üzerindeki kırmızı leke, Venüs'ün üzerindeki bulutlar...

Geriye hamurları sivri çubuklarla platforma oturtmak kaldı. Her bir gezegeni yerleştirirken özelliklerini hepbir ağızdna tekrarladık ve yerine yerleştirdik.

Ve sonuç :

Harika bir çalışma oldu. Çocuklar için hem öğretici hem de eğlenceliydi. Galileo günü harika bir şekilde verimli geçti. Gerek yaratıcı drama çalışmaları gerek görsel sunumlarımız gerekse de uygulamalı atölye çalışması sayesinde Güneş Sistemi ve Galileo çocukların aklına kazındı.

Program daha bitmedi, akşam tıpkı Galileo 400 yıl önce gökyüzüne baktığı gibi bizler de dürbün ve teleskoplarımızı gökyüzüne çevirip onun gördüklerini görmeye çalışacağız. Tabi biraz dinlenmeyi de hak ettik bu arada.. Dernek yöneticisi Canan Hanım ve eşi Kahraman Bey bizleri evlerinde misafir ettiler ve hava kararıncaya kadar hoş bir sohbet ettik.

Hava karardığında çocuklar velileriyle yavaş yavaş toplanamaya başlamıştı bile. Biz de teleskoplarımızı yüklenip mahalle parkına doğru yürümeye koyulduk. Gözlem çalışmamız sadece çocuklara değil, tüm mahalleye açık oldu veilgi gerçekten büyüktü. Öncelikle teleskoplarımızı kurup ayarlarını yapmaya başladık. Fakat elimizdeki 6" Newtonian'ın ayna hücresinde bir problem vardı ve bir türlü kolimasyonunu yapmayı başaramadım. Bu durumda net görüntü alamayacağımızdan bu teleskobu kenara almak durumunda kaldık. Bu biraz hayal kırıklığı oldu çünkü Satürn'ün detaylarını bu teleskopla gözlemi düşünüyorduk.

Teleskobun ayna hücresi ile cebelleşirken; oynamadığımız vida kalmadı fakat aynayı yerinden oynatmayı başaramadık...

Neyseki yanımızda 20x80 astronomi dürbünümüz vardı. Bu gece gözlem için bununla idare etmek durumundaydık. Küçük bir Satürn görüntüsü ve bir kaç çift yıldız göstermeyi başardık. Gözlemin yanında lazerle çocuklara gökyüzünde yol bulmayı ve kutup yıldızını bulmayı da öğrettik. Takım yıldızlar sunumu yarın olduğu için bunları yaranki gözleme bıraktık...


Çocuklar her yerde eğlenmesini çok iyi biliyorlar :)

Harika bir gündü. Çocukların neşesi ve heyecanları bize hiçbir şekilde yorgunluğumuzu hissettirmedi. Bir çoğu ilk defa gezegenler hakkında birşeyler duyuyordu; hepsi ilk defa gökyüzüne bir teleskoptan bakıyordu. Bir çoğunun hayatını değiştiriyorduk belki de, kim bilir?

EDIT : Diğer günler için tıklayınız : 4, 5. gün

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki