28 Kasım 2010 Pazar

Kasım Ayında Evren ve Fizik

Takip ettiğim blogların bazılarında, yazarın internette rastladığı ilginç bağlantıları haftalık ya da aylık derlemeler şeklinde paylaştığına denk geliyorum. Eğer konuyla yeteri kadar ilgiliyseniz, fakat her gelişmeyi detaylı bir şekilde takip edecek zamanınız ya da enerjiniz yoksa bu gibi derlemeler çok işe yarıyor gerçekten. Uzun zamandır üzerimdeki "birşeyler yazmamak için türlü sebepler uydurma" durumunu da kırmak için bu ay astronomi ve fizik alanında öne çıkan gelişmeleri birkaç cümle ve ilgili bağlantılarıyla paylaşayım istedim.

Bir ay içerisinde astronomide "haber" olabilecek nitelikte o kadar çok şey oluyor ki, ilgili haberi okuyup "blogda bahsetmezsem ayıp olur" adlı yer imi klasörume eklediğim en az 15 tane yazı var kasım ayı için biriken; tembelliğimden yazıya geçirilmeyen... Aralarından en göze çarpanları ayırmaya çalıştım.

Hartley 2 Kuyrukluyıldızı ( Telif Hakkı : NASA/JPL-Caltech/UMD/Brown University )

Kasım ayının başında en çok konuşulan, Dünya'ya oldukça yakın geçen Hartley 2 kuyruklu yıldızına NASA'nın düzenlediği EPOXI göreviydi. Kuyruklu yıldıza 700 km kadar yaklaşan uzay aracı muhteşem görüntüler elde etti. Elde edilen görüntüler incelendiğinde ise kuyruklu yıldızın çekirdeğinin yüzeyinden fışkıran karbon dioksit jetleri herkesi şaşırttı. İlgili bağlantılar:



Galaksinin merkez bölgesinin üst ve altındaki dev gama ışını boloncukları ( Telif Hakkı: NASA )

Diğer bir haber NASA'nın gama ışını uzay teleskobu Fermi'den geldi. Teleskobun verilerini inceleyen bir ekip, garip bir şekilde galaksi diskinin üst ve alt kısmında 25 000 ışık yılı mesafelere kadar uzanan ve gama ışını yayan baloncuk şeklinde yapılar tespit etti. Bu yapıların galaksi merkezindeki karadelikle ilişkili olduğu düşünülüyor. Galaksi boyutlarıyla kıyaslanabilecek böylesine devasa bir yapının keşfi herkesi şaşırtmışa benziyor. Burnumuzun dibinde(ışık yılı ölçeğinde :) ) bile keşfedilecek, öğrenecek daha çok şey var anlaşılan. İlgili bağlantılar:



Hubble uzay teleskobu tarafından görüntülenen Abel 1689 galaksi kümesi ve açık mavi renklerle gösterilmiş karanlık maddeden oluşan bölgeler ( Telif Hakkı : NASA, ESA )

Bir diğer ilgimi çeken habere göre ise, Hubble uzay teleskobu ile Abel 1689 galaksi kümesini detaylı bir şekilde inceleyen bir grup, geçen yazılarımdan birinde bahsettiğim kütleçekimsel mercekleme metodunu kullanarak kümedeki karanlık maddenin haritasını çıkardılar. Araştırmacılar arka plandaki galaksilerin, ön plandaki galaksi kümesinin ve içinde bulundurduğu karanlık maddenin kütlesi nedeniyle bozulan görüntülerinden yola çıkarak bir nevi görülmeyeni(karanlık madde) görünür kılıyorlar. Kümedeki karanlık madde, gerek kümenin oluşumu gerekse de büyük çapta evrenin madde yoğunluğu hakkında birçok fikir veriyor. İlgili bağlantılar:



Galaksimizin dışından gelen gezegenin temsili resmi (Telif Hakkı : ESO/L. Calçada )

Belki de bu haftanın en ilgi çekici haberi ESO tarafından duyurulan, "Farklı bir Galaksi'den Bir Gezegen" haberiydi. Son yirmi yıldır yapılan gözlemlerle galaksimiz Samanyolu'nda 500'e yakın gezegen keşfediliğini biliyoruz fakat keşfe konu olan bu gezegen bizim galaksimiz içinde olmasına rağmen bizim galaksimiz içinde doğmamış olan bir yıldızın çevresinde dolanıyor. Peki bu nasıl oluyor? Cevabı, bundan 6 ila 9 milyar yıl öncesinde galaksimiz Samanyolu ile cüce bir galaksinin çarpışıp birleşmesinde yatıyor. Keşfedilen yeni gezegen bu cüce galakside doğmuş fakat birleşmeden sonra artık Samanyolu'nun bir parçası olan yıldızının etrafında dönüyor. Galaksimizde "Helmi akıntısı" olarak bilinen bir bölgede yer alan ve Jupiter'in 1.25 katı büyüklükteki bu gezegen, gezegen oluşumlarının bizim galaksimize özel olmadığının çok açık bir kanıtı. İlgili bağlantılar:



Kuyruklu yıldızların kaynağı olarak düşünülen Oort bulutu ( Telif Hakkı : ESO )

Bir diğer "yabancı" gökcismi haberi de ay sonunda NASA tarafından, bu sefer Güneş Sistemi'ndeki kuyruklu yıldızlarının çoğunun başka bir yıldızdan "çalıntı" olduğunun duyurulmasıyla ortaya çıktı. Cüce gezegenlerin de içinde bulunduğu Kuiper Kuşağından sonra gelen ve genişliği 1 ışık yılına varan Oort Bulutu'ndaki kuyuruklu yıldızların, Güneş'in ilk doğduğu yıldız topluluğundaki yakın bir yıldızdan koparıldığı yapılan detaylı simulasyonlarla gösterildi. Araştırmacılar, mevcut hesaplanan kuyuruklu yıldız sayıları ve bazı kuyruklu yıldızların oldukça dış merkezli(eccentric) yüksek periyotlu yörüngelere sahip olmasının bu sonucu kaçınılmaz kıldığını belirtiyorlar. İlgili bağlantılar:



CERN'deki ilk kurşun iyonları çarpıştırmalarının ALICE dedektörü tarafından alınan ilk görüntüleri ( Telif Hakkı : CERN )

Astronomi haberlerinin dışında genel anlamda evren temalı iki tane de fizik gelişmesi paylaşmak istiyorum. Bunlardan biri başlangıcı büyük ses getiren CERN'deki LHC deneyi ile ilgili. CERN'de bir yıldır devam eden proton çarpıştırma deneylerinin bu ay tamamlanmasıyla, sıradaki ağır iyon çarpıştırma deneylerine geçildi. Tekil protonlardan çok daha ağır olan kurşun iyonları bu sefer hızlandırılarak çarpıştırılıyor. Çok kısa zaman aralıklarında ve çok yüksek enerjilerde çarpıştırılan iyonlar evrenin ilk mikro saniyelerindeki hali olduğu düşünülen "quark-gluon plazma" hakkında detaylı bilgiler verecek. İlgili bağlantılar:

İlk deneylerin ardından ALICE ve ATLAS alt-deneylerinin yayınladıkları ilk bilimsel sonuçlar ( ATLAS için ve ALICE için )


Manyetik alanda mıknatıslarla hapsedilmiş bir anti-proton bir de pozitrondan oluşan anti hidrojeni (karşı maddeyi) gösteren temsili bir resim

CERN'den yapılan bir diğer önemli açıklama ise ilk defa karşı madde atomlarının kısa bir süreliğine de olsa manyetik alan sayesinde depo edilebildiğiydi. Melekler ve Şeytanlar filminde gördüğümüzün aksine karşı madde depo edilip bir yerden biryere aktarılması pek de kolay olmayan birşey. Normal parçacıkların kütleleri ve diğer özellikleri aynı, sadece elektrik yükü zıt olan hallerinden oluşan karşı madde, CERN'deki Alpha deney grubu tarafından oluşturulup dev mıknatıslar kullanılarak hapsedildiler. Verimli bir şekilde oluşturulup depolanabildiği takdirde en verimli enerji kaynaklarından biri olabilecek karşı madde konusundaki bu gelişme gerçekten büyük bir adım. İlgili bağlantılar:


ve böylece Kasım ayını özetlemiş olduk.. Aralık ayında daha sık yazmak dileğiyle...

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki