2 Temmuz 2009 Perşembe

Gönüllü Astronomi Yaz Okulu 5. Gün

Bir aydır planladığımız ve bir haftadır gerçeklemeye çalıştığımız yaz okulu çalışmamızın son gününe geldik : 5.Gün. Bugüne kadar çocuklara uzay araştırmalarını, Ay'ı ve Güneş Sistemini, takımyıldızlarını tanıttık. Son gün ise çocukların beyinlerini biraz zorlayıp derin uzay, temel astrofizik ve kozmoloji gibi konulardan bahsetmek istiyorduk. Günün sonunda gördük ki çocukların zorlandığı falan yok, tam tersine anlattıklarımızın daha da ötesini öğrenmeye açıklar. Bu benim astrofizik ve kozmoloji konularını bu seviyede ilk kez anlatışımdı ve açıkçası başarıp başaramayacağıma dair küçük endişeler taşıyordum. Çocukların öğrenmeye açık zihinleri ve merakları bunun hiç de büyük bir problem olmadığını bana gösterdi.

İlk olarak dün akşamki çizimleri kontrol ettik. Çocuklar teleskopta gördüklerini tıpkı Galileo gibi çizmişti. Satürn'ün halkalarını, kimi gördüğü gibi üzerinde ince bir çizgi şeklinde kimi ise hayalindeki gibi büyük halkalar şeklinde çizmişti. Hepsi büyük bir yıldızı hak ediyorlardı!


Çizimlerin kontrolünden sonra çalışmalarımız Emre'nin "Yıldızların Evrimi" sunumuyla başladı. Yıldızların tıpkı insanlar gibi doğup, büyüyüp en sonunda öldüklerini vermekti amaç. Bilinenin aksine gökyüzünün değişmez bir ortam değil, tam tersine sürekli bir değişim içinde olan dinamik bir yapı olduğunu göstermek... Yıldızların doğum alanları olan bulutsulardan başlayarak yavaş yavaş büyüyen yıldızların en sonunda supernovalar şeklinde uzaya saçılmaları ve ardında garip yıldız kalıntıları bırakmaları çocukların çok ilgilerini çekti.

Emre'nin sunumu oldukça renkli ve hareketliydi !

Bahsettiğimiz konunun içine bizim Yıldızımız Güneş'in nasıl girdiğini anlattığımızda ufak birkaç problem yaşadık. Güneş'in milyarlarca yıl sonra şişerek gezegenleri içine alacak olması ve en nihayetinde çok az ışık saçan bir beyaz cüceye dönüşecek olması çocukları biraz ürkütmüştü açıkçası. Bir de yıldızların öldükten sonra oluşturdukları karadelikler bu ürkütücü senaryoya tuzla biber ekmişti resmen. Hemen araya girerek bunun korkulacak bir durum olmadığını, bahsettiğimiz olayların hem zaman olarak hem de mekan olarak bizden çok uzakta gerçekleştiğini; ayrıca bu süreçlerin evrenin altında yatan temel mekanizmalar olduğundan bahsettik. Her ölen yıldız yeni bir yıldızın doğumunun habercisiydi; bu tıpkı insanların hayatına benziyordu. Yaş itibariyle "ölüm,yokluk" gibi kavramları algılamakta zorluk çeken bir kesime bu konuların anlatımı gerçekten ter döktüren cisntenmiş, öğrenmiş olduk :) Ama sonuçta olayın sonunu tatlıya bağlamış olduk. Bu konuda uzman bir pedagogdan yardım alınabilir diye düşünüyorum. Herhangi bir fikri olan varsa yorum kısmından paylaşırsa sevinirim.

Sunumun ardından bahsettiğimiz karadeliklerin görsel olarak gösterimine geçtik. Bunun için esnek bir çarşaf, basketbol topu ve bilyalar kullandık. Kenarlarından gerdiğimiz çarşaf uzayı temsil ediyor, üzerine koyduğumuz basketbol topu ise uzayı büken, deforme eden karadeliği. Karadelikler kütleleri nedeniyle etraflarındaki uzayı büken cisimlerdir. Bu bükülme o kadar çoktur ki içine giren ışık parçacıkları dahi bu dipsiz kuyudan kaçamaz(karadelik denmesinin sebebi de budur). Biz de kavramları teker teker açıklayarak deneyimizi kurduk.

Ortadaki top çarşafı, yani temsil ettiği uzayı yeteri kadar bükmüştü. Biz de elimizdeki küçük bilyaları fırlattığımızda yeteri kadar hızlı olanlar karadeliğin olay ufkundan kaçabiliyorken, bir kısmı ise kaçamayıp döne döne içine düşüyordu. Karadeliklerin beslenme alışkanlıklarından bahsedip bazı karadeliklerin çok obur olduklarını da ekledik. Bu şekilde bir gösterimle karadeliklerin çocukların aklından çıkmayacağına eminim!

Uzayı(çarşaf) büken karadelik(top)

Atılan bilyeler karadeliğe düşüyor!

Karadelik deneyinin ardından birazcık daha sınırları zorlayalım istedik ve "Evrenin Gariplikleri" hakkında sunumumuza geçtik. Ele almayı düşündüğüm ve çocukların meraklarını uyandırmak istediğim iki konu vardı. Biri gökyüzüne baktığımızda aslında geçmişe yolculuk ettiğimiz; ikincisi ise içinde yaşadığımız evrenin şu anda genişliyor olduğu. İlki çocukların aklını başından aldı diyebilirim. Öncelikle Güneş,Ay gibi yakın cisimlerden başlayarak ışıklarının bize geliş sürelerini anlattıktan sonra galkasiler ölçeğine geldiğimizde herkes şaşkınlıkla dinliyordu. Bu yeni öğrendikleri bilgi onları gerçekten çok etkilemişti.

Ardından evrenin genişlemesi konusuna geçtim. Başlangıçta büyük bir patlama ile evrenin oluştuğu ve ardından oluşan yıldız ve galaksilerin sürekli birbirinden uzaklaştığını söyledim. "Patlama" benzetmesi çocukların konuyu kolaylıkla algılamalarını sağlıyor aslında. Patlama ile etrafa saçılma ilişkisini kolaylıkla kurabiliyorlar. Konuyu daha iyi kavratabilmek için her zaman verilen örneği çocuklarla hep beraber denedik : Balon Benzetimi. Genişleyen evrende galaksilerin hareketini balon üzerine çizilmiş noktaların balon şişerken biribirinden uzaklaşmasına benzetebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken şey her noktanın birbirinden uzaklaştığı. Bunun için balonların üstüne kendi galaksimizi ayrı bir renkle diğer galaksileri ise tek renkle işaretleyip balonlarımızı şişirmeye başladık.

Ve şişirmeye başlıyoruz!

Balonlar büyüdükçe izler yavaş yavaş kaybolmaya başladı fakat vermek istediğimiz kavramı çocuklar fazlasıyla almıştılar zaten. Bize de dışarı çıkıp balonlarımızla fotoğraf çektirmek kaldı...

Bu son gündü yaz okulumuzun. Balon deneyinden sonra küçük bir konuşma ile çocukları uğurladık. Onlardan sadece bir şey rica ettik : "Her zaman merak etmelerini ve etraflarına bakıp "neden" ve "nasıl" sorusunu sormalarını". Hepsi boynumuza atladılar ve bize sıkı sıkı sarılarak, öperek ayrıldılar. Ayrılmadan önce bizim için güzel bir süpriz bile hazırlamışlardı. Bunu da bir sonraki yazımda, çalışmanın genel bir değerlendirmesini yapacağım yazımda, sizinle paylaşacağım.

İlgilenip okuduğunuz için ayrıca sizlere de teşekkür ederim!

6 yorum:

Aysun Ülger dedi ki...

Harika bir etkinlik olmuş Arif, bayıldım! Bir sonraki yazını da heyecanla bekliyorum :)

Tüm ekibi kutluyorum, harikasınız!

Ethem DERMAN dedi ki...

Dostlarım, sizler mükemmel işler gerçekleştiriyorsunuz, bu konuda biz profesyoneller elinize su dökemeyeceğiz neredeyse. Aman devam edin, çok daha güzel etkinlikler bekliyoruz sizlerden. İyi ki Galileo Galilei teleskobunu gökyüzüne çevirmiş, 400 yıl sonra minikler de aynı işi yapıyorlar ve onlarda gökyüzünü sevecek. Ve bir gün anlayacaklar gökyüzünü sevmek, insanları sevmek,mutlu yaşamak demektir.

Sevgilerimle....

Ethem Derman

Mustafa Erol dedi ki...

Harika bir etkinlik olmuş. Orda olup miniklerin heyecanlarına bende tanık olmak isterdim. Bu güzel etkinlikte emeği geçen herkese teşekkürler/tebrikler...

Daha iyilerinide bekliyoruz...

Sevgilerimle...

Mustafa EROL

Arif dedi ki...

Ethem Hocam, sevgili Aysun ve Mustafa Bey yorumlarınız için çok teşekkürler. Yoğun bir çalışmanın ardından ortaya gerçekten güzel bir çalışma çıktı. Çok daha iyilerini hedefleyerek ve sizlerin desteğinden güç alarak yolumuza devam edeceğiz. Yıldızların ışığının insanların üzerine saçmaya devam!

Ayrıca Mustafa Bey size ayrıca teşekkür etmek isterim. Sitenizdeki galileoskop tasarımı çok çok işimize yaradı. Oldukça pratik ve kolaylıkla yapılabiliyor. Bizim ve çocuklar için de harika bir çalışma oldu!

Sevgiler!

cemal şen dedi ki...

Siteyi takip edenler etkinlikten haberdardı belki ama bugükü sempozyuda yaptığınız sunumda daha fazla kişiye ulaşmayı başardınız.

Ne yazık ki bir zaman problemi yaşandı. Daha önceki sunumlar için kullanılan fazla zaman bir anlamda sizi daha kısa bir süreye sıkışmak mecburiyetinde bıraktı.

Yine de seyircilerin süre kısıtlamasına tepkisi, o kısa sürenin yeterli olduğunu gösteriyor. Sizinki sempozyumda en ilgi çeken sunumlardandı bana kalırsa.

Arif dedi ki...

Cemal Bey değerli yorumunuz için çok teşekkürler!

Gönül isterdi ki heyecanımızı istediğimiz gibi herkesle paylaşalım fakat fırsat olmadı diyelim. Buna rağmen aldığımız geri dönüşler harikaydı. Yabancı konukların dahi dans eden, şarkı söyleyen çocukların görüntüsünden etkilenerek sunumun ardından arkamızdan koşarak boynumuza sarılmaları bizim için harika bir deneyimdi.

Katılımcı listesinde sizin isminizi görmüştüm. Siteniz astroturk'u de yakından takip ediyorum. Keşke bir fırsat yaratıp tanışma imkanımız olsaydı diye hayıflanıyorum şu anda.. Umarım bir başka etkinlikte böyle bir fırsatımız olur.

Sevgiler

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki